DAYANIKLILIK
Dayanıklılık verili bir egzersiz şiddetinde kassal yorgunluk olmaksızın veya yorgunluğa rağmen alıştırmayı uzun süre devam ettirebilme özelliği olarak tanımlanır. Organizmanın yorgunluğa karşı bu direnç özelliği, egzersizi sürdürebilme yönünden değişik biçimlerde ortaya çıkar. Bu değişik etkiler spor biliminde farklı dayanıklılık sınıflamalarını oluşturur. Birinci sınıflama lokal (kassal) dayanıklılık ve genel (solunumsal ve dolaşımsal) dayanıklılık Lokal dayanıklılık, bir ya da birkaç bölgesel kas grubunun devreye girdiği fiziksel hareketlerde egzersizin şiddetini uzun süre devam ettirebilme yeti :
Genel dayanıklılık ise, hareketlerin daha büyük kas guruplarının katılarak uygulandığı egzersizlerde enerji oluşumu kasta depolu olan madde (glikojen ve yağ) miktarına ve dokuya iletilen oksijene bağımlıdır. İkinci sınıflama enerji sistemleri üzerine kuruludur ve aerobik ve anaerobik dayanıklılık olarak . ayrılır.
Anaerobik dayanıklılık
Genelolarak en fazla 180 saniyelik kısa süreli bir yüklenmede gerekli olan enerjinin, fosfojen (alaktik sistem) ve anaerobik glikoliz (laktik sistem) sistemlerinden maksimum oranda karşılandığı dayanıklılık türüdür. Bu enerji sistemlerinin katkısı egzersizin şiddeti, süresi ve dinlenme aralıklarına bağlıdır. ,ok kısa süreli, yüksek şiddetli ve uzun dinlenme aralıklı egzersizler ağırlıklı olarak fosfojen sistem üzerine kuruludur. futbolda ani hızlanma ve yavaşlama içeren hareketlerin kalitesi bu enerji sisteminin bir sonucudur. fosfojen sisteme oranla biraz daha uzun süreli, bir miktar daha düşük şiddetli ve kısa alıklı egzersizlerde ise anaerobik glikoliz sistem daha baskındır. Bununla · birlikte, ani hızlanma ve yavaşlama içeren hareketlerin sık sık ve kısa aralıklara uygulanması durumunda ise kas kasılması için gerekli enerji miktarı baskınlarak anaerobik glikoliz sisteminden karşılanmaktadır. Anaerobik glikolizde, karbonbonhidratlar (glikoz veya glikojen) kas hücresi içerisinde oksijene ihtiyaç 'uyulmadan laktik asite kadar parçalanır ve ortaya çıkan kimyasal bağ enerjisi
ATP (Adenozin Trifosfat) tarafından tutulur. Yüksek şiddette yapılan egzersizin süresi uzadıkça büyük miktarda laktik asit kas içerisinde birikir ve kas kasılma mekanizmasındaki enzimatik reaksiyonları olumsuz yönde etkiler. Kas içerisinde, laktik asit düzeyinin artması sonucu glikolitik reaksiyonlar zinciri devam edemez. Dolayısıyla da, egzersizin yüksek şiddette sürdürülebilmesi için gerekli olan enerji (ATP) üretilemez. Bu durumda oluşan yorgunluk düzeyine bağlı olarak fiziksel etkinlik kesintiye uğrar.
Aerobik dayanıklılık
Genel olarak en az 180 saniyelik bir yüklenmeden daha uzun yüklenmelerde gerekli olan enerjinin, organizmanın enerji kaynaklarının (karbonhidrat, :ağ ve protein) oksidasyonu ile karşılandığı dayanıklılık türüdür. Bu sistemde yorgunluk maddeleri meydana gelmez ve oksidasyon sonucunda karbondioksit ve su oluşur. Şiddeti düşük bir egzersizin süresi arttıkça, enerjinin büyük bölümü aerobik metabolizma tarafından karşılanır. Aerobik dayanıklılığı oluşturan parçaları anaerobik dayanıklılıkta olduğu gibi sınıflamak mümkündür; |