TEKNİK DİREKTÖRLÜK

FELSEFİ BOYUTLARIYLA BAŞARILI ANTRENÖRLÜK
Başarı sadece maçlar,karşılaşmalar veya yarışmalar kazanmakla açıklanabilir mi?
Kazanmak başarılı antrenörlüğün bir yönüdür.Ancak başarılı antrenörlük,maçlar,karşılaşmalar veya yarışmalar kazanmaktan çok daha fazla anlama sahiptir.Başarılı antrenörler aynı zamanda sporcuların,yeni becerilerde ustalaşmalarına, diğer sporcularla birlikte yarışmalarına,kendilerini değerli hissetmelerine ve zevk almalarına yardımcı olurlar.İyi antrenör, sadece kendi sporunun teknik becerilerini çok iyi bilmekle kalmaz, aynı zamanda, bu beceri ve tekniklerin, değişik yaş gruplarına etkili bir şekilde nasıl öğretileceğini de çok iyi bilir.Dahası,başarılı antrenörler sadece bu becerilerin değişik yaş gruplarına nasıl öğretileceğini bilmekle de kalmazlar,aynı zamanda toplum içinde başarılı yaşamak için gereksinim duyulan beceri modellerinin öğrenilmesine de yardımcı olurlar.
BAŞARILI ANTRENÖR OLMAK,MÜCADELE ETMEYİ GEREKTİRİR.
SADECE İYİ DİKKAT VERMEK BAŞARILI OLMAK İÇİN YETERLİ DEĞİLDİR.
BAŞARILI ANTRENÖRLÜK,GENİŞ GÖRÜŞLÜLÜĞÜ,DERİNLİĞİ ve BİLGİLİ OLMAYI GEREKTİRİR.

                        

                               

 

ANTRENÖRLÜĞÜN AMAÇLARI

Antrenör olarak başarı diğer faktörlerden çok daha önemli olarak antrenörlük felsefesine bağlıdır.
Burada felsefe ile, pratiğe,çalışmalara yol gösterici olarak alınan düşünceler,inanışlar,değerler ve ilkeler bütünlüğü anlatılmaktadır.Bu,yapılandırılacak olan bütün spor bilimlerinin,spor yönetenciliği bilgilerinin,motorik,teknik,taktik ve psikolojik öğretimin temelini oluşturur.Antrenörlük felsefesi sahip olunan bilgilerin ne kadar akıllıca,doğru ve sağlıklı bir şekilde kullanılacağını belirlemektir.
Antrenörlük amaçlarınızın neler olması gerektiğini hiç düşündünüz mü ?
Sporculara karşı genel olarak nasıl ve hangi tarz bir felsefeyle yaklaşmalıyız ?
Çevrenizdeki başarılı ve etkili antrenörlerin felsefi yaklaşımlarının neler olduğunu hiç düşündünüz mü ?
Onları neden başarılı olarak görmektesiniz ?
Bu ve bunun gibi antrenörlük felsefesi ile ilgili sorulara daha iyi yanıtlar verebilmeniz ve daha sağlıklı kararlar alabilmemiz için bazı önemli olabilecek bilgilere gereksinim vardır.
Antrenörlük felsefesi antrenörlük amaçlarıyla sıkı sıkıya bağlılık gösterir.
ANTRENÖRLÜKTE GENEL OLARAK ÜÇ ÖNEMLİ TEMEL AMAÇTAN BAHSEDİLEBİLİR
Kazanan Bir Takıma Sahip Olmak.
Sporcuların Gelişmesine Yardımcı Olmak.
Sporcuların Hoşça Vakit Geçirmelerine,Eğlenmelerine ve Zevk Almalarına Yardımcı Olmak

KAZANAN BİR TAKIMA SAHİP OLMAK

Kazanan bir Takıma Sahip Olmak
Ne olursa olsun kazanmak ve kazanmak için her şeyi feda etmek.
Nedenlerden çok sonuçlar üzerinde konsantre olmak.

Sporcuların Gelişmesine Yardımcı Olmak
Sporcuların gelişimlerine yardımcı olmak antrenörlükte karşımıza aşağıdaki şekillerde çıkabilir:
Sporcuların Fiziksel-Fizyolojik, Psiko-Motor ve Biyo-mekanik Gelişimine Yardımcı Olmak.Sporcuların hareket eğitimlerinin, gerek duydukları sportif becerilerinin,temel ve yardımcı motorsal özelliklerinin veya kondisyonel ve koordinatif yeteneklerinin geliştirilmesine,sağlıklı ve zinde yaşam davranışları edinmelerine ve sakatlıklardan kaçınmalarına yardımcı olmak. Sporcuların gereksinim duydukları kuvvet,sürat, dayanıklılık, esneklik, koordinasyon, denge, teknik, taktik yeteneklerinin geliştirilmesine yardımcı olmak.

Sporcuların duygusal ve zihinsel gelişmelerine yardımcı olmak
Sporcuların Duygusal ve Zihinsel (Psikolojik) Gelişimlerine Yardımcı Olmak.Psikolojik olarak,sporcuların çeşitli durumlar karşısında duygularının kontrolünü onlara öğretmek, değerlilik,kendilerine güven duygularını geliştirmelerine yardımcı olmak.Dikkat ve konsantrasyon,psiko-enerji yönetimi, motivasyon, stresle başa çıkma,zihinsel antrenman,pozitif düşünce kontrolü ve zeka gibi özelliklerin gelişimine yardımcı olmak.

SPORCULARIN SOSYAL ve KÜLTÜREL GELİŞMELERİNE YARDIMCI OLMAK
Sporcularda işbirliğinin,yardımlaşmanın,desteklemenin ve paylaşmanın öğretilmesine yardımcı olmak. Sporcularda birbirlerine sevgi,saygı,hakça davranış ve centilmenliğin geliştirilmesine ve pekiştirilmesine yardımcı olmak.Rakiplerini,diğer şehrin ve ülkelerin insanlarını düşmanca görmemek ve dürüst bir şekilde yarışmak.Sporcuların Hoşça Vakit Geçirmelerine,Eğlenmelerine ve Zevk Almalarına Yardımcı Olmak
Sporcuların fiziksel, fizyolojik, kondisyonel,koordinatif, teknik, taktik, sosyal ve psikolojik gelişimlerinde zevk almaları ve eğlenmelerine yardımcı olmak.

ANTRENÖRLÜK AMAÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
Yukarıda açıklanan antrenörlük amaçlarının hangisi sizin için çok daha önemli olmaktadır?
KAZANMAK MI?
ZEVK DUYMAK ve EĞLENMEK Mİ ?
SPORCULARIN GELİŞİMİNE YARDIMCI OLMAK MI ?

Durum ve koşullara göre bunların üçünün de önemli olabileceği söylenebilir.
Kazanma felsefesi
Antrenörlükte yukarıda anılan seçenekler içinden hangi önceliklere sahip olacağınızı belirlemenizden daha önemli bir konu yoktur.
Kazanmanın en son öneme sahip olduğunu söyleyen bir çok antrenör yaşam pratiklerinde ve mesleki yaşantılarında aynı şekilde davranamıyorlar.
Örneğin: Devamlı en iyi oyuncularına yer veriyorlar.

Dürüstçe şu sorulara yanıt vermeliyiz ;
Bazı zamanlarda kazanmayı aşırı olarak vurguluyor muyuz?
Bir çok antrenör alışmalarında amaçlarıyla ilgili olarak belirli bir çelişki içine düşmektedir. Toplum açıkça kazananları ödüllendirmektedir, sporcuları ve takımları milli birer kahraman bile ilan edebilmekte.
Antrenörler ne pahasına olursa olsun kazanmak anlayışına karşı direnmeli ve kendilerinin antrenörlük amaçlarıyla ilgili olarak kafaları açık ve net olmalıdır.
Bütün düzeydeki antrenörlük ve öğreticilikte ilk olarak şunun açıkça belirlenmesi gerekir.
SPORCULAR İLK ve ÖNCE, KAZANMAK İKİNCİDİR ve SONRADIR.
Ancak uygulamaya gelindiğinde bu o kadar kolay değildir. Antrenörler özellikle profesyonel takımlarda çalıştıklarında yöneticilerin ve politik grupların oldukça yüksek baskılarıyla karşılaşırlar.Çünkü antrenörü oraya getiren ve o görevi veren onlardır.Bu baskılar sonucunda antrenörler çalışma felsefelerini tepetaklak ederek kazanmayı ön plana yukarı çekerek sporcuları geriş plana aşağıya indirebilirler.Sonuç olarak antrenör bu çeşitli baskılar sonucunda
KAZANMAK İLK ve ÖNCE, SPORCULAR İKİNCİ ve SONRA felsefesinin içine itilirler.
Asıl sorun bizim böyle bir durumla karşılaştığımızda ne yapacağımız sorunudur.
Kazanma baskıları antrenörlük mesleğini tehdit etmekte, daha ve kötüsü antrenörlerin kendilerine olan güven ve değerlerine zarar vermektedir.

TAKIM RUHU

Bu bölüm takım toplantılarının ve antrenmanlarının takım ruhunu ortaya çıkarmak için nasıl kullanabileceğini gösterir.Takım ruhuna SİNERJİ diyoruz.Bir çok amatör takımın üst düzey profesyonel takımdan daha kolay takım ruhu deneyimi yaşadığına inanıyoruz.Bir grup olarak birlikte çalışmaları hakkında üyelerle konuşulduğunda “işbirliği yapmalıyız” şeklinde söylememeleri “biz bir numarayız” şeklinde söylemeleri istendi. Söylenmek istenen çok açıktı.Her bireye bir sporcu olarak kendi kimliklerini bulmalarına yardım ederken,sporcular grup olarak, takım olarak kimliklerini bulmaya başlarlar. Bu zaman alır ve o kadar çalışmayı, açıklamayı ve yeniden çözmeyi içerir ki yeni değerlendirmeler ve yeni düşünceler biçimlenebilir.Takım ruhunun az bir miktarının kısmen bilinçli çabanız olmadan oluşabileceğinden şüphe yoktur.Genellikle antrenmanlar, seyahat ve maçlar yoluyla takım ruhu ortaya çıkabilir. Fakat iş şansa bırakıldığında sı sık sizinle yada takım arkadaşlarıyla çatışan sporcular takımdan kopabilirler ve daha sonra uzaklaşırlar.Daha sonra grup nispeten uyumlu, fakat yaratıcılığı ve ateşi eksik olur.Şüphesiz oyuncularınız aynı elbise giyerek yada maç öncesinde gece erken yatağa girmeye ikna edilerek bir takım olamazlar. Bu durumlar takım ruhunun bir gösterimi olabilir fakat kaynağı olamazlar.Birlik,kendi kendine disiplin, güven, anlayış,koruma ve açıklama özgürlüğünden doğar.EMPOZE EDİLEMEZ.Aynı zamanda mevcut yeteneklerin tümünün kullanımına izin veren taktikleri aramalısınız.Kontrol etme ve potansiyelin tümünü kullanmanın mükemmel bir yol olduğuna inanmalısınız.Kendine en iyi uyan taktikleri keşfeden takım sinerjik olarak işler.Sinerjik takımı yaratmada kapsanan temel çalışmanın birçoğu takım toplantılarında yapılır.Takım için doğru taktikler pratik deneyimler kadar tartışma yolu ilede keşfedilebilirler.

MÜSABAKA SONRASI TARTIŞMA TOPLANTILARI

HEDEF :
Müsabakadaki performansı gözden geçirmek ve değerlendirmek gelecek yarışma için plan yapmak.
ZAMAN : Bir müsabakadan sonra takımın bir araya geldiği ilk gün antrenmandan önce.
Son maçın tartışmasından gelecek maçın tartışmasına geçim kesin çizgilerle ayrılmış olmalıdır. Kararlar toplantılarda alınmalıdır.

TAKIM TOPLANTILARI
Takım toplantıları, ya tartışma ya konuşma yada her ikisinin karışımıdır.Büyük oranda 3 toplantı vardır.
1- MÜSABAKA SONRASI TARTIŞMA TOPLANTILARI
2- ÖZELLİKLE TAKIM RUHUNU ORTAYA ÇIKARMAK İÇİN PLANLANAN TOPLANTILAR
3- MÜSABAKA ÖNCESİ KONUŞMA TOPLANTILARI

ÖZELLİKLE TAKIM RUHUNU ORTAYA ÇIKARMAK İÇİN YAPILAN TOPLANTILAR
HEDEF : Takımı etkileyen daha geniş ve kişisel teknik,taktik,sosyal hatta politik konuların tartışmasını sağlamak.
ZAMAN : Antrenmadan sonra, belki de hep birlikte oradan uzaklaşıldığın da takım gece maç yaptığında yada seyahatten döndüğü belirli bir zamanı harcaması olumlu bir yöntem olabilir.Üç toplantı tipinin en uzun olanı ve seyrek olanıdır. Normal olarak burada kararlar alınmaz.

MÜSABAKA ÖNCESİ KONUŞMA TOPLANTILARI
HEDEF : Takımın duygusal ısınmasını sağlamak.
ZAMAN : Yaklaşan müsabakadan hemen önce.Takım genellikle soyunma odasında bir araya geldiğinde konuşur. Burada hiçbir karar yoktur ve üç toplantının en kısa olanıdır.Tüm takım toplantıları tipi ne olursa olsun,takım ruhunu artırmak için kullanılabilir.Antrenör olarak tüm toplantıları önceden planlamalı ve daha sonra onları gözden geçirmelisiniz.

TOPLANTILARI HAZIRLAMA
Antrenörlük ekibi,tüm antrenörler,bir yardımcının yada bir ekibin varlığının desteğinden yararlanırlar.O zaman antrenörlük ekibi sinerji yasalarını eşit bir şekilde uygulayan bir ekiptir.Bir antrenör yardımcı ile sadece toplantıları hazırlamaz ve analiz etmez aynı zamanda onun için anlaşılması güç olabilecek bazı sporcuların söylediklerini yorumlayabildiklerini de görür.Kaçınılmaz şekilde takımdaki bazı sporcular diğerlerinde daha fazla antrenörle sıcak iletişimde bulunabilirler.Yardımcı antrenör toplantılar sırasında antrenörü konuşurken dinler ve bazen sorumluluğu üzerine alır.Tüm sporcuları eşit şekilde anlar ve takım tartışmasına katılabilir.Yardımcı antrenör olmadığında kaptan normal olarak yorumlayıcı rolü üzerine alır.

ANTRENÖRLÜKTE KİŞİSEL AMAÇLAR ve BUNLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
Antrenörler gençlerin fiziksel fizyolojik sosyo kültürel zihinsel ve duygusal olarak gelişmelerine yardımcı olmanın yanı sıra diğer bazı kişisel amaçlara da sahip olmaktadırlar.Örneğin: Maddi yaşamını bu yoldan kazanmak ne kadar spor bilgisine sahip olduğunu göstermek halk ve otoriteler tarafından tanınmak taktir edilmek,şan, şöhret veya ün sahibi olmak gibi amaçlara sahip olabilirler. Bütün bunlara ek olarak antrenörler sosyal ilişkide bulunmak sporu çok sevmek ve sporun içinde bulunmaktan büyük bir zevk duymak seyahatlere çıkmak ve insanları yönetmek gibi amaçlara da sahip olabilirler.
Antrenörler bütün bu amaçlardan sadece bazılarına sahip olabilirler.Bunların hepsine aynı anda birden sahip olmayı veya başarmayı düşünenler bu yanılgıların çabuk yok olacaklardır.Sağlıklı bir toplum ve başarılı sporcular meydana çıkarılmak isteniyorsa öncelikle yaşam felsefesine bağlı bir eğitim felsefesi ve buna bağlı bir antrenörlük ve spor felsefesine sahip olması gerekir.Ayrıca bunların sağlam bir devlet politikasıyla desteklenmesi korunması ve geliştirilmesi gerekir.Antrenörler bazen çok aşırı fedakarca davranarak, kendi kişisel kişisel hedeflerini görmezlikten gelebilirler. Fedakarca davranış motivlerine sahip olmak iyi bir şey olabilir ama bununla birlikte kişisel hedeflerin yerine getirilerek bunların tatmin edilme yollarının aranması da önemlidir. Burada önemli olan bu kişisel hedeflerin sporcuların sağlıklarını ve yaşamlarını tehlikeye atma pahasına başarılmaya çalışılmamalıdır.
Örnek : Antrenör için tanınma takdir edilme ve güç kişisel hedefler arasında ise,sporcularının ilgilerini bunların üzerinde tutabilmek için bazı önlemler alınması gerekir. Bu durumda olan antrenör özellikle yoğun yarışma dönemi içinde kaldığında, kendi hedeflerini sporcularının pahasına takip etmek durumu ile karşılaştığında oldukça incinecek ve sıkıntılı dönemler yaşayacaklardır.Başarılı antrenörler, kişisel hedefleriyle, sporcularının yarışmalara katılımlarının hedefleri arasındaki farklılıkları iyi değerlendirirler.Sonucun onlar için çok zor olduğunu bilmelerine karşın kazanmak için mücadele ederler. Başarılı antrenörler sporcularının sağlıklarını tehlikeye atmadan kişisel hedeflerini başarmaya çalışırlar.



  ALAADDİN CEYLAN
 FUTBOL ANTRENÖRÜ

İYİ ANTRENÖRLÜK
Lori Reynolds tan çeviri
Hüsamettin TÜRKKAN
UEFA PRO LİCENCE
"İyi Antrenör kimdir?”
“Niçin o iyi bir Antrenördür?”
“Onu diğer Antrenörlerden farklı yapan nedir?”
Bu ve buna benzer sorular; Antrenör’lüğün başında olanlar için çok önemlidir. Birçok Antrenör başladıkları noktada yıllarca kalırlar. Antrenör öncelikle iyi bir organizatör olmalıdır. Antrenman, maç veya bunların dışındaki etkinliklerde net bir duruş gösterebilmelidir. Oyun içi veya oyun dışındaki tüm değişkenler, zorluklar karşısındaki sakinliği ve çözümleri, oyunun akışı karşısında sürekli kontrolü elinde bulundurabilmesi onu iyi bir Antrenör yapacaktır. Aşağıdaki özellikleri taşıyan Antrenörler zaten iyi bir Antrenör sıfatını hak eden kişilerdir. İşte bütün bunların sonucunda onu diğerlerinden farklı kılan da bu özellikleridir.
SABIR—Olması gereken en önemli özelliklerin başında sabır gelir. Öğrenme ve öğretme bir süreç sonucu ortaya çıkar. Bol tekrarlardan bıkmamalı ancak öğreneni de bıktırmamanın yollarını antrenör bulmalıdır. Tam bir öğrenmeye ulaşmadan yeni bir konuyu öğretmeye çalışmamalıdır. Örneğin; 10 yaşındaki çocuklarda bile dikkat edilmesi gereken pek çok yön vardır. İyi bir Antrenör yalnızca sahada gördüğü açıdan değerlendirme yapmamalıdır. İleri yaş guruplarındaki oyuncularına oyun felsefesini oturtmaya çalışan bir antrenör inandığı doğrularda ısrarcı olmalıdır. Birkaç olumsuz deneme sonucunda felsefesini değiştirmeye çalışmamalıdır. Sabırla sonuç alacağını bilmelidir.
TOLERANS—Bu özellik sabırla aşağı yukarı eşdeğerdedir. Her yaş gurubunun farklı psikolojik özelliklerini bilen bir antrenör çocukların davranışlarını doğru analiz edebilir. Bunun sonucunda da toleranslı davranmayı becerebilir. Çocuklar; gürültücü, içine kapanık veya tembelolabilirler. Çalışmalarımızda yaptığımız hareketlerin karşısında, onların, tekrar sayılarına veya oyun görevlerini farklı kavramalarına toleranslı olmak gerekir.
ONAYLAMA—Bütün çocuklar birbirinden çok farklıdırlar. Bir çocukta öğrenme potansiyeli yüksekken, bir diğerinde daha düşük olabilir. Doğru yapılan bütün hareketler sonrasında hareket açıkça onaylanmalı, çocuk kendine değer verildiğini hissetmelidir. Burada sözünü ettiğim sadece onaylama değil onun eşdeğeri olarak takdir etmedir.
MOTIVASYON—Futbolcusunun sahada futbol için her şeyi yapabileceğini ve bunu da rakibinden daha iyi yapabileceğine inandırmalıdır. Bunu öğrenip, öğrenmediklerini gözlerindeki ışıltıdan anlayabilirsiniz. Bu ışıltıyı ne kadar iyi görebiliyorsa Antrenör o kadar Motivasyonda başarılı oluyor demektir.
SAYGI—Bir Antrenörün sporcularına saygı kavramını yerleştirebilmesi için öncelikle kendisinin sporcularına karşı, rakip takıma karşı, hakemlere karşı, basına ve kamuoyuna karşı davranışları çok saygılı olmalıdır. Hata yapıldığında özür dileme, yardımlaşmada teşekkür etme gelenek haline getirilmelidir. Alın terine saygı, kulübün değerlerine saygı gibi çoğaltabileceğimiz değerlere saygı öğretilmelidir. Ancak unutulmaması gereken nokta; saygı yalnızca büyüklere karşı gösterilen bir davranış biçimi değildir. 10 yaşındaki çocuklar da kendilerinin kişilik haklarına saygı beklerler.
SPORTMENLİK—Antrenör; öncelikle oyun kurallarını iyi bilecek, hakem veya rakibi değerlendirirken hiçbir zaman Empati düşüncesinden uzaklaşmayacaktır. Genel görgü kuralları dışında yaşadığı çevrenin örf ve adetlerini çok iyi bilmelidir. Yaşamını mesleki bilgileri dışında entelektüel bir kültür biriktirme çabasına dönüştürmelidir. Bütün bunların sonucunda; kibar, dürüst ve sakin davranan bir davranış biçimi ortaya çıkar ki, bütün Dünya buna “ Sportmen Davranışı ” demektedir.
ÖĞRETME YETENEĞİ—Basit olduğunu düşünebilirsiniz. Ama öğretmek hiç de basit değildir. Her hangi bir ebeveyn çocuğunu kaç kere spora yazdırmıştır. Yalnız Antrenörün öğretmesini beğenmeyip çocuğunu çalışmalardan almıştır? O sporu biliyor veya bilmiyor olabilir. O oyuncularına ilgili olabilir ya da olmayabilir. Kendilerine ne yapılmalarını gerektiği bağırılarak söylenen oyuncularla neyi nasıl yapacakları söylenen oyuncular arasında büyük fark vardır. İyi bir Antrenör oyuncularına belli maddeleri öğretir, Konseptleri açıklar. Oyuncuların oyun sırasında mantıklı bir şekilde düşünmesini sağlar. Bizim pratik uygulamalarımızdanbiri de; “ İki adamınız var ve top size geliyor ne yaparsınız? ” Çocuklara önceden öğretildiğinde bu olayı mantıklı bir biçimde çözebilirler.
Ebeveynlerin çocuklarını spor yapmaya teşvik etmesinin nedenlerinden biri de ufuklarını genişletmeleri ve onlara başka türlü edinemeyecekleri ek beceriler kazandırmaktır.
Başarılı bir sezon çok güzeldir ama şahsen ben bunu asıl amaç olarak değil, artı değer olarak görüyorum. Spor yapmak olumlu bir deneyim olmalıdır. Çocukların da her yeni sezon için heyecanla bekledikleri şey olmalıdır.

 

SÖZ
 
HAVA DURUMU
 
TAVSİYE
 


 
 

 
 


 

 
 
Bugün 48087 ziyaretçikişi burdaydı!
WEB TASARIM : Alaaddin CEYLAN @CeylanAlaaddin adlı kişiyi takip et Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol